SAVURGANLIK, MALVARLIĞINI KÖTÜ YÖNETME NEDENİYLE VESAYET/VASİ TAYİNİ

Türk Medeni Kanunu'nda vesayet altına alınmayı, yani kısıtlanmayı gerektirir birçok sebep bulunmaktadır. Kısıtlanmayı gerektiren sebepler arasında savurganlık veya malvarlığının kötü yönetimi sayılabilir. Türk Medeni Kanunu madde 406'ya göre "Savurganlığı ... veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ... her ergin kısıtlanır."  Kişinin savurganlık nedeniyle kısıtlanması için akıl hastalığı ya da akıl zayıflığı bulunması gerekmemektedir. Esasen akıl hastalığı ayrı bir kısıtlanma sebebidir. Günümüzde akıl sağlığı yeterli olmasına rağmen bağımlılıklar (kumar, uyuşturucu vs) ya da başka sebeplerle (Örneğin evlilik vaatleriyle sürekli kandırılma) savurgan olan ya da malvarlığını açıkça kötü yöneten insanlar bulunmaktadır. Yargıtay savurganlık ya da marvarlığının kötü yönetimi nedeniyle kısıtlılık iddialarında kişinin yaptığı harcamaların genel olarak malvarlığı içindeki oranına bakılması gerektiğini belirtmektedir. Kişinin malvarlığına oranla düşük miktarlarda harcamalar yapması halinde davanın reddedilme riski yüksektir. Zira kanunda açıkça kısıtlı adayının savurganlığı ya da malvarlığını kötü yönetimi nedeniyle "kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açma" gerekliliğinden bahsedilmektedir.

Savurganlık veya Malvarlığının Kötü Yönetimi Nedeniyle Vesayet/Vasi Tayini Davası Hangi Mahkemede Açılır?

Bu davalarda yetkili mahkeme kısıtlanması talep edilen kısıtlı adayının yerleşim yeri mahkemesidir. Görevli mahkeme ise sulh hukuk mahkemesidir. Yani kısıtlanması talep edilen kişinin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerleşim yeri Trabzon'da ise bu dava Trabzon Sulh Hukuk Mahkemelerinde açılacak, yerleşim yeri Akçaabat ise Akçaabat Sulh Hukuk Mahkemelerinde açılacaktır.

Savurganlık veya Malvarlığının Kötü Yönetimi Nedeniyle Vesayet Davasında Kısıtlı Adayının Dinlenilmesi Şart mıdır?

TMK madde 409'a göre "Bir kimse dinlenilmeden savurganlığı ... kötü yönetimi ... sebebiyle kısıtlanamaz". Görüldüğü üzere TMK'nın emredici hükmü gereği savurganlık ya da malvarlığının kötü yönetimi nedeniyle kısıtlı adayı dinlenmeden bu kişi hakkında kısıtlama kararı verilemez. Bu sebeple kısıtlı adayı mahkemece getirtilerek dinlenmeli ve hakkındaki iddialara cevabı dinlenmelidir. 

Savurganlık veya Malvarlığının Kötü Yönetimi Nedeniyle Vesayet/Vasi Tayini Kararı Verilmesi Halinde Kısıtlının Geçmişte Yaptığı Bağışlar İptal Edilebilir mi?

Türk Borçlar Kanunu madde 286/2'ye göre "Bağışlamayı izleyen bir yıl içinde başlatılmış bir yargılama sonucunda bağışlayanın, savurganlığı yüzünden kısıtlanmasına karar verilirse, o bağışlama mahkemece iptal edilebilir." Yani kısıtı adayının vesayet davası açılmadan önceki son 1 yıl içerisinde yaptığı bağışların iptali mümkündür. Fakat bunun için öncelikle kısıtlı adayının açılmış olan vesayet davasında savurganlığı nedeniyle kısıtlanması gerekmektedir. Ayrıca yasanın açık hükmü gereği kısıtlı adayının yaptığı bağışın tarihinden itibaren 1 yıl içinde vesayet davası açılmış olmalıdır.

Savurganlık veya Malvarlığının Kötü Yönetimi Nedeniyle Vesayet/Kısıtlanma Davasında Yargılama Giderleri

Bu davalar mahkemece re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesinin uygulandığı kamu düzenini ilgilendiren davalar olduğundan yargılama gideri, masrafı söz konusu olmamaktadır.

Savurganlık veya Malvarlığının Kötü Yönetimi Nedeniyle Vesayet/Kısıtlanma Davasında Süreç

Öncelikle bu dava türünde kısıtlı adayının malvarlığını halen elinden çıkarma riski olması halinde malvarlığı ile ilgili tedbir talep edilmelidir. Pratikte mahkemelerce de dava sonuna kadar kısıtlı adayının gayrimenkullerine, araçlarına, maaşları hariç banka hesaplarına tedbir konulabilmekte, bankalardan kredi çekmesinin engellenmesi için bankalara yazı yazılabilmektedir. Tedbirlerin ardından mahkemece dava dilekçesinde iddialarla ilgili kısıtlı adayı ve varsa tanıklar dinlenmekte, kısıtlı adayının geçmişe dönük hesap hareketleri incelenebilmekte, yine kısıtlı adayının geçmişte gayrimenkul ya da araç devri yapıp yapmadığı hususları araştırılabilmektedir. Bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerli olduğundan hukuka aykırı delil olmadığı sürece her türlü delil değerlendirilmektedir.

Savurganlık veya Malvarlığının Kötü Yönetimi Nedeniyle Vesayet/Kısıtlanma Davasında Yasal Danışmanlık Değerlendirmesi

Yargıtay yerleşik içtihatlarında kısıtlı adayının kısıtlanmasını gerektirir derecede sebepler olmaması halinde somut olaya göre yasal danışmanlık değerlendirmesi yapılması gerektiğini belirtmektedir. Bu kapsamda eğer görülen davada kişinin kısıtlanmasını gerektirir derecede bir savurganlık veya marlığının kötü yönetimi yoksa, duruma göre kısıtlı adayının TMK madde 429 gereği korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanmasının gerekli görülmesi halinde kısıtlı adayına yasal danışman atanmasına karar verilebilecektir.


UYARI

İnternet sitemizdeki tüm içeriğin telif hakkı tarafımıza aittir. Dilekçeler hariç sitemizdeki içeriklerin alıntı yapılmaksızın kopyalanması yasaktır. Aksi halin tespiti halinde yasal süreç başlatılabilecektir.


Savurganlık veya Malvarlığının Kötü Yönetimi Nedeniyle Vesayet Davası Dilekçe Örneği

 

TRABZON NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE

DAVACI      : Ad SOYAD - TCKN  - ADRES

DAVALI       : Hasımsız

KONU         : Vasi Atanması İstemi.

KISITLI ADAYI    : Ad SOYAD -  TCKN - ADRES Ortahisar/TRABZON

AÇIKLAMALAR
 
Bu kısımda kişinin savurganlığı ya da malvarlığını kötü yönettiğini gösterir iddialar ve açıklamalara yer verilecektir.

TMK madde 406'ya göre "Savurganlığı ... kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır." Kısıtlı adayı bugüne kadar ciddi miktarda parayı karşılıksız olarak ve evlenme vaatleriyle kandırılarak malvarlığından çıkarmıştır. Kısıtlı adayının halihazırda bir aracı ile bir dairesi vardır ve bunları da görüştüğü son kadına devredeceğini söylemiştir. Bu husus kısıtlı adayının çocuklarının tanık olarak beyanlarının alınması halinde de görülecektir. Yine kısıtlı adayının son 2 yıllık ... Bankası hesap hareketlerinin ilgili bankadan getirtilmesi halinde de para hareketleri incelenebilecektir. Bu haliyle savurganlığı, kötü yaşama tarzı ve malvarlığını kötü yönettiği açık olan kısıtlı adayının belirttiğimiz ve mahkemece re'sen tespit edilecek nedenlerle TMK madde 406 gereği kısıtlanması gerekmektedir.

"Dava dilekçesinde kısıtlanması istenilen Emine'nin malvarlığını satmasını gerektirir maddi bir sıkıntısı olmadığı halde savurganlığı sebebi ile bir çok taşınmazı satma girişimi içinde bulunduğu iddiası olduğu halde; mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 406. maddesi uyarınca herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır. Vesayet hakkındaki hükümlerin kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece re'sen araştırma yapılabileceği de gözetilerek, Türk Medeni Kanunu'nun 406. maddesinde yer alan hususlar yönünden re'sen ve tarafların gösterecekleri delillerin toplanıp değerlendirilmesi yapılarak oluşacak sonucuna göre öncelikle Emine'nin 406.madde kapsamında malvarlığını kötü yönetme iddiası yönünden kısıtlanmasını gerektirir bir neden bulunup bulunmadığı değerlendirilmeli, kısıtlanması için yeterli sebep bulunmuyorsa dosyada mevcut rapora göre Türk Medeni Kanunu'nun 429. maddesi gereğince yasal danışman atanmasını gerektiren bir durum olup olmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken" Yargıtay 8 HD 2018/12126 E 2019/3197 K.

HUKUKİ NEDENLER  : TMK ve ilgili mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER    : Nüfus Kayıtları, tanık, araç kaydı, taşınmaz kaydı, banka kayıtları ve her türlü sair delil.

TANIK LİSTESİ

1- Ad SOYAD - TCKN - ADRES

2-Ad SOYAD - TCKN - ADRES

SONUÇ VE İSTEM

Yukarıda açıkladığımız nedenlerle ve mahkemece resen nazara alınacak hususlar ışığında;

1-Kısıtlı adayının araç ve taşınmazlar dahil olmak üzere tüm malvarlığına devirleri önlemek için mahkemece karar verilene kadar tedbir veya vesayet şerhi konulmasına,

2-Kısıtlı adayı ...'in kısıtlanarak kendisi için müvekkil ya da mahkemece re'sen tespit edilecek bir yakınının vasi olarak tayinine,

3- Mahkeme aksi kanaatte ise TMK madde 429 gereği müvekkilin ya da mahkemece re'sen tespit edilecek bir yakınının yasal danışman olarak atanmasına karar verilmesini talep ederiz. .../.../...

 

DAVACI VEKİLLERİ
Av. Kağan AKBAŞOĞLU & Av. Yusuf ŞENTÜRK